Makaleler
İslam ve Batı Felsefesinin Sanata Etkisinin Teorik Çerçevesine İlişkin Bir Tartışma

Bilindiği gibi dış aleme yansıyan her eylem temelinde düşünsel bir kök ve birikim taşır. Düşüncelerin birikerek eyleme dönüştüğü tezinin İslamî literatürde destekçileri ve savunucuları olduğu gibi, Batı medeniyetinin yetiştirdiği düşünürlerde de yansımaları görülür

Yazar: Muhammed Bozdağ • Eklenme Tarihi: 09.11.2007 18:10:50 • Görüntüleme: 3.698

İzlenimcilerin Duyumlara Dayalı Renk ve Işık Serüveni

Aydınlanma çağı ve sanayi devriminin getirdiği bilimsel ve teknik gelişmelerin paralelinde sosyolojik ve felsefi atılımlar, 19. yüzyılda sanatçıları yeni sanatsal ifade arayışları içinde izlenimciliğe kadar götürmüştür. Fizik alanındaki yeni buluşlar ise, ışık ve rengin aslında bilinenin çok ötesinde farklı bir tanımlaması olduğunu göstermiştir.

Yazar: Leyla Varlık Şentürk • Eklenme Tarihi: 12.09.2015 20:05:46 • Görüntüleme: 8.346

Kafka’yı nasıl okumalı?

Bir insanın özgünlüğü ne kadar büyükse, o insan boğuntu karşısında o kadar çaresiz kalır

Yazar: A. Ömer Türkeş • Eklenme Tarihi: 13.11.2007 20:53:33 • Görüntüleme: 4.653

Kemanda 19. Yüzyıl Vibrato Kullanımı

16., 17. ve 18. yüzyılda pek fazla önemsenmeyen ve kullanımı tercih edilmeyen vibrato tekniğinin, herşeye rağmen 19.yüzyılda, diğer yüzyıllara göre daha keskin bir gelişimi olmuş, icracılar ve pedagoglar tarafından kullanımı artmıştır. Dolayısıyla 19. yüzyıldaki besteciler, eserlerine bu gelişimi yansıtmışlardır. Her yüzyılda, o dönemin müziksel ihtiyaçları nedeni ile farklı kullanımları olan vibratonun, eserlerdeki veya metodlardaki kullanımı da yüzyıllar arasında farklılık göstermiştir.

Yazar: Beyzagül Kapçak Işıksungur • Eklenme Tarihi: 12.08.2015 17:27:49 • Görüntüleme: 4.066

Kibarlar ve Kahramanlar

Siz öyle bir Atatürk düşünün ki, yurdun dört bir yanını işgal eden Batılı işgalciler dururken O,halkın başörtüsüyle uğraşacak! Siz, öyle bir Atatürk düşünün ki; Damat Ferit’i, Vahdettin’i ya da diğer işbirlikçi /teslimiyetçileri eşlerinin başlarını açmaları şartıyla af edecek! Böyle bir Atatürkyoktur,böyle bir Atatürkçülük de...

Yazar: Zafer Kalfa • Eklenme Tarihi: 26.04.2007 22:13:28 • Görüntüleme: 4.278

Kimsesizlerin Kimsesi

Atatürk’ün köylülerle, işçilerle, yoksul insanlarla çekilmiş fotoğraflarından bir sergi oluşturulması ne kadar güzel olur. O resimleri seyretmenin ayrı bir tadı var. Atatürk, duruşuyla karşısındaki kimsesize sarılır gibidir; ne kadar onlardandır.

Yazar: Dr. Doğu Perinçek • Eklenme Tarihi: 10.11.2006 02:41:44 • Görüntüleme: 4.036

Korku Teması Üzerine İkonolojik Bir Çalışma

Cenneti cennet yapan orada iyi ve kötünün bulunmamasıdır. Orada güzellik bile bulanıktır, çünkü seçilmez. Cennette olan yargıda bulunamaz, karar veremez ve seçim yapamaz; cennet bu yüzden cennettir; bu yüzden tümden kendini teslim etme, bütünüyle imanın içinde olmaktır. Cennet vaadedilir; karar vermeyi gerektirecek aklı askıya alan iman sahibi oraya varmıştır zaten.

Yazar: Nil Göksel • Eklenme Tarihi: 11.12.2005 14:57:48 • Görüntüleme: 5.857

Kültür Kopuklukları ve Gelişim

Batı bilinci, kültürler arasındaki kopukluk sorunuyla 16. yüzyılda, beklenmedik ve acı­lı bir biçimde, Yeni Dünya`nın bulunması üze­rine karşı karşıya gelir. Ama bu çağda olduk­ça basit bir seçeneğe indirgenir sorun:

Yazar: Birikim Dergisi • Eklenme Tarihi: 26.11.2007 16:06:55 • Görüntüleme: 3.847

Kültürleme (“Enkulturation”)

Eğitim Sosyolojisinin en önemli kavramlarından, sosyalleşme ve eğitim konusunun en önemli kısımlarından biri de kültürleme kavramıdır. Kültürleme, kişinin doğuştan itibaren kendi kültürünü öğrenmesi, benimsemesi ve bu kültürün bir “üyesi” olması demektir. Kültürlemenin en önemli yanı, gruba veya tabakaya has olan dilin öğrenilmesidir.

Yazar: Unknown • Eklenme Tarihi: 27.03.2008 03:40:18 • Görüntüleme: 4.472

Marksist Estetik ve Sinema: Erken Tartışmalar

Bu makale yirminci yüzyılın ilk yarısında, özellikle Georg Lukács, Bertolt Brecht, Walter Benjamin ve Theodor Adorno gibi düşünürlerin katkılarıyla biçimlenen marksist estetik tartışmalarında ortaya çıkan temel eğilimleri özetler. Bu erken dönem tartışmaların genel olarak seyirci yetkinliğiyle ilişkili olduğu iddiasında bulunur ve bu tartışmaların sinemayla ilişkisine odaklanır.

Yazar: Yrd. Doç. Dr. Özgür Yeren • Eklenme Tarihi: 04.05.2014 11:57:37 • Görüntüleme: 4.636