Makale Başlığı: Şiir Öğütleri

Şiir Öğütleri

Yazar: Peyami Safa • Eklenme Tarihi: 05.03.2005 • Görüntüleme: 4.571

Özet:
Bazı mecmualar, sahifelerinde basılmak için manzume yollayan amatörlere şiir öğütleri verirler.

Kelimeler:

Bazı mecmualar, sahifelerinde basılmak için manzume yollayan amatörlere şiir öğütleri verirler. Talebe vazifelerinin altına fikirlerini yazan eski tipteki edebiyat öğretmenleri gibi, bu mecmualarda da şiirin yaratma sırlarını ve gizli kanunlarını bildiğini sanan bir hocaefendi, gençliğe tavsiyeler ve direktifler yağdırır. Bunlar içinde neler yoktur: "İlhamınızı günlük hayattan alınız", "biraz daha kuru olmanız lâzım", "mısralarınız sade ve samimî olmakla beraber henüz yeter derecede olgun değildir", "modası geçmiş bir romantizmin hayâllerinden kendinizi kurtarıp hayata bakınız" ilh...

Şiirin de sağlık bilgisi gibi kaideleri olduğuna inanan hocaefendi "terli iken su içmeyiniz", "uzun bir yoldan dönünce ayaklarınızı sıcak suya sokunuz", "sıtma neslin düşmanıdır" tarzında emirler ve düsturlar gibi, şiirin de kazık kesilmiş esasları olduğunu sanır ve bunu hem bilmeyenlere öğretmek, hem de tavsiye ve direktif yoluyla şâir yetiştirmek sevdasındadır. Fakat bu öğütler arasında bir tekine rastlamazsınız ki öğütçünün şiir denilen mürekkep ruh hâdisesini "anlamak ne kelime!- sezinlemekten bile nasibi olmadığını açıkça göstermesin.

Verilen öğüt ne olursa olsun, evvela bu öğüt verme ameliyesi, hocaefendinin şiiri de hukuk gibi, ahlâk gibi, sağlık gibi her yanı yüksek düsturlarla kapalı bir kaideler nizamı gibi gördüğüne delâlet etmektedir ki, bu anlayış, zihnî plânlardan çok uzaklarda ve illiyet zinciri hayvanda şakırdamayan bir münasebetler âleminin ifadesi olan gerçek şiirin bizden beklediği idrâkin tam zıddıdır.

Hele o öğütler, o öğütler... Zavallı amatörün körpe şiir idrâkinde bir hatânın duvarından daha büyük bir hâtanın kayasına çarparak tuzla buz eden o her biri saçmanın saçması öğütler...

Bir mecmuacı bana bu şiir sahifelerinin çok müşteri tuttuğunu söyledi. O zaman, bu zavallı amatörlerin damaklarına takılmış ağ iğnesiyle boşlukta çırpınan, sonra mecmuacının sepetine düşen birer av olmalarına katmerli merhametle acıdım.

Edebiyatta ticaret, ticaretlerin en iğrenci.


Peyami Safa, "Sanat Edebiyat Tenkit" Ötüken Yay., 6. Bas., İst., 1999, s. 256-257