Makaleler Makale ve Araştırmalar Köşe Yazıları Yığınakta Yapılan Hata…
Makale Başlığı: Yığınakta Yapılan Hata…

Yığınakta Yapılan Hata…

Yazar: Bülent Esinoğlu • Eklenme Tarihi: 20.01.2009 • Görüntüleme: 3.263

Özet:
İşte yığınakta ki hata buradadır.Batı Türk Ordusunu Türk halkına karşı kullanamadığı için Türk ordusuna saldırmaktadır. Yani kendi siyasi ve ekonomik amacı (stratejisi) doğrultusunda kullanmak istemektedir.

Kelimeler:
yığınlık, ordu, siyaset, tsk, asker, nato, abd, 12 mart, 12 eylül, savaş, gazze, ırak, köşe yazısı, Bülent Esinoğlu

Yığınakta Yapılan Hata…
Bülent Esinoğlu
Bu altın kural Türklerin askeri dehasının ürünüdür.
Batılılar bizim askeri üstünlüklerimize barbarlık diye dursunlar, bizim bu alanda yarattığımız yönetim birikimi tarihin her köşesinden fışkırır.
Savaşın, başka araçlar ile sürdürülen siyaset olduğunu biliyoruz. Bunu aklımızdan bir an bile çıkarmamız gerekir.
Devletlerin gücü orduların gücü ile belirleniyor. Bu gücü yönetenlerin siyasetin dışında olması gerektiğini söylememiz, sadece kendimizi kandırmamıza yarar.
Amerikan ordusunu siyasetin dışında sananlar veya öyle gösterenler ya çok saftır ya da haindir.
Silaha sahip olmadan yapılan siyaset, güçsüzün siyasetidir.
Batının devamlı Türk Ordusunu siyasetin dışında tutun demesi, aslında Türk Ordusunu Türkiye’yi savunmasın demesine benzemektedir.
Savaş gerçek bir siyasi araçtır. Batılılar bu amaçla ordularını sonuna kadar kullanırken, sıra bize geldi mi, ordunuzu siyasetin dışında tutun diyorlar.
Siyasetin dışındaki bir ordu, başkasının siyasetine hizmet edecek araçtan başka bir şey değildir.
Bunu 12 Mart ve 12 Eylül’de gördük. Kendi siyasetine hizmet edemeyen orduların, başkalarının siyasetine hizmet etmek durumuna düştüklerini biliyoruz.
Orduların stratejisi milli devletin stratejisidir. İçerdeki strateji yani milli devletin stratejisi milli devleti var eden yolların stratejisidir.
Artık bir dönüm noktasına geldik.
Batıyla bütünleşmek, içerde ayrışmaktır, bölünmektir.
Ordumuz iç cephede M. Kemal devrimlerinin stratejisini savunurken, dış cephede NATO’nun ve Avrupa Birliğinin stratejisine bağlı kalıyor.
Başka bir değişle strateji bir süreçtir. Bir bütündür. Parçalanamaz.
Hem tehdit batıdan gelecek, hem de sen Batı ile beraber strateji yapacaksın. Kime karşı? Batının stratejisinde (siyasetinde) belirlediği düşmana karşı.
İşte yığınakta ki hata buradadır.
Batı Türk Ordusunu Türk halkına karşı kullanamadığı için Türk ordusuna saldırmaktadır. Yani kendi siyasi ve ekonomik amacı (stratejisi) doğrultusunda kullanmak istemektedir.
TSK’nin hatası, NATO ve AB’nin stratejilerine bağlı kalmasıdır.
Ergenekon Tertibinden de, başka siyasi etkilerden de kurtulmanın tek yolu NATO’dan çıkmaktır.
AB’yi medeniyet projesi sanmak, TSK’nin yapabileceği en son hatadır.
Çürüyen bir medeniyet ile karşı karşıyayız.
Batının medeniyeti Gazze’dir, Irak’tır, v.s.
İç bölünmeye karşı mücadele etmek Batı tarafından adeta yasaklanmaktadır. PKK ile mücadele eden generaller bir bir tutuklanmakta ve Ordunun eli kolu bağlanmaktadır.
Bir ordunun subayları kahrından ölüyorlarsa, durum çok vahim demektir.

20.1.2009, bulentesinoglu@gmail.com